Yüzyıllara meydan okuyan bir gelenek düşünün: Sabırla, ustalıkla ve her ilmikte saklı bir geçmişle bugüne taşınan Rize bezi. Karadeniz’in nemli rüzgarları ve yeşilin binbir tonuyla çevrelenmiş bu coğrafyada, her tezgâh başında bir hayat hikâyesi işlenir aslında. Rize bezi yalnızca bir kumaş değil; kültürel belleğin, emeğin ve yerel üretimin vücut bulmuş hâlidir.
Rize bezinin üretim serüveni, halen birçok ustanın evinde ya da atölyesinde bulunan geleneksel ahşap dokuma tezgâhlarında başlar. Bu tezgâhlar, sanayileşmenin henüz değmediği bir zamanın hatırası gibidir. El ve ayakla kontrol edilen mekanik sistemler, yüksek sesle değil, huzurlu bir ritimle çalışır. O ritim, tezgâhın başındaki ustanın yüreğiyle attığı ilmeklerdir.
Geleneksel tezgâhlar sadece üretim araçları değildir; aynı zamanda nesilden nesile aktarılan birer eğitim alanıdır. Büyükanneler, torunlarına sadece teknikleri değil, sabretmeyi, dikkat göstermeyi ve emeğe saygıyı da öğretir bu sessiz usta-çırak sisteminde.
Rize bezinin en ayırt edici özelliği, doğal liflerden elde edilen ipliklerin kullanılmasıdır. Ketenden elde edilen lifler, kimyasal işlem görmeden eğrilir, çile hâline getirilir ve renklendirme sürecine tabi tutulur. Yerel bitkilerle yapılan doğal boyamalar, hem çevre dostu üretimi destekler hem de kumaşın zamana meydan okuyan canlılığını sağlar.
Üretim süreci şu adımları içerir:
Her bir metrelik Rize bezi, ortalama 3-4 saatlik el emeği ile ortaya çıkar. Bu da kumaşın sadece maddi değil, manevi değerini de artırır.
Rize bezi üretimi, yörede özellikle kadınlar tarafından sürdürülen bir gelenektir. Bu durum, hem ekonomik bağımsızlık hem de kültürel devamlılık açısından önemlidir. Bir yandan aile ekonomisine katkı sağlanırken diğer yandan kadının üretim sürecindeki görünürlüğü artar.
Sosyolojik olarak değerlendirildiğinde Rize bezi, kadın emeğinin görünürlüğünü sağlayan yerel bir kalkınma örneğidir. Kırsal kalkınma programlarında da bu tip geleneksel üretimlerin desteklenmesi, sürdürülebilir topluluk ekonomileri oluşturma açısından değerlidir.
Bugün hızlı tüketim kültürüyle çevrili bir dünyada, Rize bezi gibi “yavaş” ürünler yeniden kıymet kazanıyor. Sürdürülebilir moda, etik üretim ve doğal materyallere duyulan ilgi arttıkça, Rize bezi gibi ürünler bir nostalji objesi olmaktan çıkıyor; bilinçli tüketicinin tercih ettiği modern alternatifler hâline geliyor.
Bu bağlamda Rize bezini geleceğe taşımanın en doğru yolu, geleneksel üretim tekniklerini korurken tasarım, pazarlama ve dijitalleşme gibi alanlarda çağın gereklerine uyum sağlamaktır.