Türkiye'nin kuzeydoğusunda, çay tarlalarının yeşile boyadığı dağlar arasında, bir zamanlar her evin tezgâhından çıkan bir miras hâlâ nefes alıyor: Rize bezi. Bu geleneksel dokuma sanatı, yalnızca bir kumaş türü değil; aynı zamanda hafızadır, dirençtir ve kültürel sürekliliğin ta kendisidir.
Rize bezi, doğal pamuk ipliklerinden dokunan, ince, hafif ve yüksek emiciliğe sahip bir kumaş türüdür. Bölgede “feretiko” olarak da bilinir. Kıyafet, masa örtüsü, havlu, peştemal gibi çok amaçlı kullanım alanları olan bu kumaş türü, yüzyıllar boyunca bölge insanının el emeğiyle üretilmiş, yaşam döngüsünün bir parçası hâline gelmiştir.
Rize bezinin kökeni Osmanlı dönemine kadar uzanır. 17. yüzyıldan itibaren Doğu Karadeniz’de özellikle kadınların ev içi üretimle gerçekleştirdiği bu dokuma sanatı, uzun yıllar boyunca hem yerel ihtiyacı karşılamış hem de bölge ekonomisine katkı sunmuştur. El tezgâhlarında yapılan üretim zamanla azalsa da, günümüzde bazı kooperatifler ve atölyeler bu geleneği yaşatmaya devam ediyor.
Günümüzün hızlı moda ve sentetik tekstil baskısı altında, Rize bezi adeta bir “sakin güç” olarak öne çıkıyor.
Bu yönleriyle Rize bezi, çevre dostu yaşam biçimlerine ilgi duyan bireyler ve markalar için ideal bir geleneksel ürün modelidir.
Rize bezinin üretimi tarih boyunca kadın emeğine dayanmıştır. Bu durum, onu yalnızca kültürel değil, aynı zamanda toplumsal bir değer hâline getirir.Kadın kooperatifleri aracılığıyla yürütülen üretim süreçleri:
Bu nedenle Rize bezi üretimi aynı zamanda bir sosyal girişimcilik örneğidir.
Son yıllarda Rize bezi, genç tasarımcılar ve girişimciler tarafından yeniden keşfediliyor. Minimalist ev dekorasyonu, doğal tekstil modası ve butik hediyelik eşya tasarımlarında bu kumaş türü farklı formlarda karşımıza çıkıyor.Bu dönüşüm yalnızca estetik değil; aynı zamanda geleneksel zanaatin çağdaş yaşamla entegrasyonuna dair umut verici bir örnektir.
Rize bezi, bir kültürün sessiz çığlığıdır. Unutulmaya yüz tutmuş gibi görünse de, her dokumasında doğaya, emeğe ve geçmişe dair bir anlatı saklıdır. Profesyonel yaşamın içinde hızla akan zamanın karşısında, bu bez bize yavaşlamayı, köklerimizi hatırlamayı ve sürdürülebilir bir geleceği düşünmeyi önerir.
Kimi zaman bir peştemal, kimi zaman bir çay örtüsü olarak karşımıza çıkan Rize bezi, aslında bize nereden geldiğimizi ve nasıl yaşamak istediğimizi hatırlatır.