Karadeniz’in gür ormanlarından esinlenen desenleriyle, Rize bezinin hikâyesi sadece bir dokuma sanatı değil; aynı zamanda kadın emeğinin, toplumsal dayanışmanın ve kültürel kimliğin en canlı anlatılarından biridir. Yüzyıllardır çeyiz sandıklarında yer bulan bu özel kumaş, düğünlerde, kutlamalarda ve gündelik yaşamda Karadeniz kadınının ruhunu taşır.
Rize bezini dokuyan eller, çoğu zaman bir annenin, bir ninenin sabrını temsil eder. Her ilmek, kuşaktan kuşağa aktarılan bir becerinin taşıyıcısıdır. Dokuma tezgâhlarının başındaki kadınlar, sadece kumaş değil; aynı zamanda hatıra, umut ve sevgi dokur. Bu yönüyle Rize bezi, kadın emeğinin görünür olduğu nadir kültürel alanlardan biridir.
Rize bezinden yapılmış havlular, yazmalar ve masa örtüleri, Karadeniz’de gelin çeyizlerinin olmazsa olmazıdır. Her bir parça, hem estetik bir zenginlik sunar hem de geçmişle bir bağ kurar. Rize bezinin çeyizlerde yer alması, kadim geleneklerin modern evlere taşınmasını sağlayarak kültürel sürekliliği pekiştirir.
Köylerde bir araya gelerek dokuma yapan kadınlar, aslında bir üretim kolektifi oluşturur. Ortak emekle üretilen Rize bezleri, imece kültürünün yaşamasını sağlar. Bu üretim biçimi sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir bağ kurar; kadınların birbirinden öğrenmesini, desteklemesini ve birlikte güçlenmesini sağlar.
Geleneksel üretim tarzını koruyarak günümüze uyarlanan Rize bezi, artık sadece bir etnografik öğe değil; aynı zamanda modern tasarımlarda yer bulan kültürel bir imzadır. Yerel tasarımcılar tarafından yeniden yorumlanan bu kumaş, çantalardan kıyafetlere kadar pek çok alanda Karadeniz kimliğini taşımaya devam ediyor.